Emekliliğin püf noktaları

Emekliliğin püf noktaları

Cem Kılıç

Emeklilik çalışanların statülerine göre, yani SSK’lı (4-a), Bağ  Kur’lu (4-b) veya devlet memuru (4-c) olmalarına göre farklılık gösterir. Her bir statü içerisinde bulunanların belirli koşulları yerine getirmesi beklenir. Ayrıca, kadın çalışanla erkek çalışan arasında da emeklilik koşullarının tamamlanması bakımından farklılıklar vardır. Bugünkü yazımda sigortalı, yani 4-a’lı çalışanlar bakımından emeklilik koşullarını inceleyeceğiz.

Üç koşul var
Genel olarak bir veya birden fazla işverene bağlı olarak hizmet sözleşmesiyle çalışanlar için 4-a, yani eski adıyla SSK koşulları geçerlidir. Bu sigortalılar için emeklilikte üç koşulun bir arada yerine getirilmesi şarttır. Hem emeklilik için gerekli yaşı tamamlayacaksınız, hem prim ödemeniz dolmuş olacak hem de başlangıçta erkek ve kadın için farklı olan sigortalılık süreniz tamamlanacak. İşte bu üç koşul tamamlanınca emekli aylığına hak kazanırsınız.

Sigorta başlangıcı
SSK’lılar için emekli olma şartlarını sigorta başlangıç tarihi belirliyor. Sigortaya giriş tarihinize göre emeklilik yaşınız ve ne kadar prim ödeyeceğiniz ortaya çıkıyor. Sigortalıların emeklilik koşullarında zaman içerisinde yapılan yasal değişiklikler ise farklı emeklilik tarihlerinin ortaya çıkmasına neden oluyor.

7 yıla dikkat
Emeklilikte, aylığı bağlayıp ödeyecek kurumun belirlenmesinde, sigortalıların emeklilik tarihinden geriye doğru prim veya kesenek ödenerek geçen son 7 yıllık fiili hizmet (360 x 7 = 2520 gün) süresi esas alınıyor. Bu kural sadece SSK’lı çalışanları değil, tüm çalışanları ilgilendiriyor.

Sigortalının son 7 yıllık fiili hizmet süresi içerisinde en fazla hangi statüde hizmeti varsa, yani sigortalının son 7 yıllık fiili hizmet süresinin yarısından bir gün fazlası olan 1261 prim ödeme günü hangi statüde geçmişse, o statü şartlarıyla emekli olunuyor.

Son 7 yıl hizmet süresi eşitse en son tabi olunan statüye göre emeklilik aylığı bağlanıyor. Örneğin, sigortalının hem SSK, hem Bağ-Kur prim ödemesi varsa, son 7 yıllık fiili prim ödeme süresi içinde en fazla SSK statüsünden prim ödemişse SSK’dan, en fazla Bağ-Kur statüsünden prim ödemesi varsa Bağ-Kur’dan emekli aylığı bağlanıyor.

Primler eşitse son sigortalılığı hangi statüde ise o statüden emekli aylığı bağlanıyor.
Son 7 yıl, sigortalılık süresi veya yaş şartının yerine getirildiği tarihten geriye doğru 7 yıl değil, son prim ödeme tarihinden geriye doğru prim ödenen 7 yıllık süreyi ifade ediyor.
Diğer deyişle, toplam prim gün sayısının son 2520 günü. Bu konu çalışanlarca bilinmediği için, emeklilik döneminde kötü sürprizlerle karşılaşanlar olabiliyor.

Hemen ifade etmekte fayda var, 1 Ekim 2008 tarihinden sonra, yani yeni sosyal güvenlik uygulamalarının başladığı tarihten sonra bu kuralda değişiklik oldu.

Buna göre, 1 Ekim 2008 sonrasında ilk kez sigortalı olanlar için son yedi yıl sigorta primleri değil, çalışma hayatının tümünde ödenen sigorta primlerine bakılarak en fazla hangi statüye göre prim ödenmiş ise o statüye göre emeklilik şartları belirlenecek.

8 Eylül 1999 ve 30 Nisan 2008 ‘kritik tarihler...’
1999’da şartlar yeniden düzenlendi ve ilk kez 8 Eylül 1999’dan sonra sigortalı olanlar için emeklilik yaşı kadınlarda 58, erkeklerde 60 oldu. Sonra sosyal güvenlik reformu kapsamında düzenleme yapıldı ve bu sefer 30 Nisan 2008’den sonra ilk kez sigortalı olanlar için, kademeli bir geçiş ile emeklilik yaşı 2036’dan sonra her yıl bir yaş artırılarak 2048 yılında kadın ve erkeklerde 65’e çıkarıldı. 

Bunun yanında, emeklilik için gerekli prim ödeme gün sayısı da artırıldı. Yani, emekli olabilmek için yaş ve prim ödeme gün sayısı şartı zaman içerisinde yükselmiş oldu.

Bu tarihlerden önce ve sonra sigortalılık giriş tarihleri, emeklilik koşullarını çok ciddi bir şekilde değiştiriyor. 

Örneğin, 9 Eylül 1999’da ilk kez sigortalı olan biri emekli olmak için kadın ise 58, erkek ise 60’ını doldurmak ve 7000 gün prim ödemek zorunda. Buna karşılık, 8 Eylül 1999’da ilk kez sigortalı olan kişi, kadın ise 56, erkek ise 58’i doldurduğunda ve 5975 gün prim ödediğinde emekli oluyor. 

Dolayısıyla, emeklikteki en önemli husus, ilk kez sigortalı olunan tarihtir. 

Yaşa takılanlar için umut var mı?
Emeklilikte şartların 1999 yılında değişmesiyle kademeli emeklilik yaşı geldi. Bu yeni durumla çalışanlar açısından mağduriyet başladı. Çalışma yaşamına başlarken belirlenen emeklilik yaşları yükseldi, emeklilik tarihleri uzadı. Oyunun kurallarının sonradan değişmesi milyonlarca kişiyi olumsuz olarak etkiledi. Son yıllarda bu mağduriyeti yaşayanlar seslerini daha fazla duyurmaya, ellerinden alınan haklarının geri verilmesini daha yüksek sesle söylemeye başladılar. Medyada da konu çok işlenir oldu. Şu sıralar yine birçok haber yapılıyor, ancak ifade edelim ki mağdur olanların umutlanmasına neden olacak herhangi bir gelişme bulunmuyor. SGK’da bu konuda bir çalışma yapılmadı, yasa hazırlığı bulunmuyor. Konu milyonları ilgilendirdiği için dikkat çekebilmek adına yanlış bilgiler vatandaşa sunuluyor. Kimsenin bu mağduriyet üzerinden vatandaşı istismar etmeye hakkı yok.

Kaynak: Milliyet
Yayımlanma Tarihi: 27 Ekim 2017 Cuma