2017 YILI EĞİTİM SEMİNERLERİMİZ TAMAMLANDI

 2017 YILI EĞİTİM SEMİNERLERİMİZ TAMAMLANDI

İnsana yapılan yatırımı en hayırlı yatırım olarak gören sendikamız; temsilci ve üyelerimizin çalışma yöntemlerine farklı bakış açıları kazandırmak, çalışma yöntemlerini geliştirmek, bilgi ve donanımlarını arttırmak amacıyla 12 Mayıs 2017 tarihinde Mersin Yeşilovacık Eğitim Tesislerinde başlattığı 2017 yılı Eğitim Programını 27 Ekim 2017 tarihinde sonlandırdı.

Sendikal eğitimimizde; bilgiyi gerektiği yerde ve doğru zamanda kullanabilmek, karşılaştığı sorunları çözebilme yeteneği geliştirebilmek, işçilerin kendilerini ilgilendiren karar mekanizmalarına daha etkili biçimde katılarak yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirmelerini sağlayacak bilgi birikimlerini arttırmak, sendikal bilinç ve inancın oluşmasını sağlamak, genel merkez, şubeler, temsilciler ve üyeler arasında dayanışma ve iletişimi arttırmak, üye, temsilci ve şube yöneticilerinin gerek bireysel mücadelesinde, gerekse sendikal mücadelede daha güçlü bir yapılanmaya kavuşmasına katkıda bulunmak amacıyla her yıl eğitim programları düzenlenmektedir.

Sendikamızın her yıl organize ettiği temsilci ve üyelerimize yönelik Eğitim Semineri’ne Genel Merkez ve şubelerimizin yönetim, denetim ve disiplin kurullarında görev alan üyeler ile işyeri sendika temsilcilerimizin tamamı katılmaktadır.

60-70 kişilik gruplar halinde 5’er günlük süreyle yapılan eğitimler süresince İş sağlığı ve güvenliği genel tanımları, sendikal örgütlülüğün önemi, sendikal örgütlülüğe yönelik engellemeler, toplu iş sözleşmesi ve temel bilgiler, işyerlerinde sendikanın kurumsal işleyişi ve çalışması, sendika temsilci ve yöneticilerinin çalışma ilkesi ve görevleri, güncel gelişmeler ışığında işçilerin sorunları ve kıdem tazminatı ile ilgili konularda Eğitim ve

Mevzuat Daire Başkanımız Mustafa Erdoğan eğitim verdi.

GENEL BAŞKANIMIZ MEHMET ŞAHİN, MERSİN YEŞİLOVACIK’TA DÜZENLENEN EĞİTİM PROGRAMINDA DÜNYA VE TÜRKİYE GÜNDEMİNİ DEĞERLENDİRDİ
Genel Başkanımız Mehmet Şahin, Mersin’de düzenlenen eğitimlere katılan şubelere yaptığı konuşmasında dünya ve Türkiye gündemindeki son gelişmeleri ve kronikleşmiş sorunlarımızı değerlendirdi. Konuşmasının ikincisi kısmında ekonomik sistemin haritasını çıkaran Şahin, kapitalizmin temel varsayımlarından ve mevcut çarpıklıklardan örnekler vererek bu sorunlara yönelik insani, İslami ve sendikal anlamda bakış açımızı anlattı.
“Dünyaya ve haberlere baktığımızda pek iç açıcı gelişmeler olmadığını görüyoruz. Tüm bu olup bitenlerin önemli bir kısmı da bizim coğrafyamızda ve çevresinde oluyor. Bu durum, bizim bölgemizin sıkıntılı bir bölge olmasından ve avantajları olduğu kadar dezavantajları da olmasından kaynaklanıyor.” diyen Şahin, gelişmelere kayıtsız kalmamamız gerektiğinin nedenini tarihi yükümlülüklerimizden kaynaklandığını ifade etti: Binlerce yıl bizim dedelerimizin âleme nizam vermesinin mirasını ve yükümlülüğünü üzerimizde taşıyoruz. Coğrafyamızın sıkıntılı olmasının nedenleri arasında çok uluslu şirketler ve büyük sanayilerin enerji kaynaklarının paylaşım savaşı var. Bu paylaşım savaşında Türkiye’nin yeri çok önemlidir. Türkiye’nin çevresinde gelişen olaylara kayıtsız kalması mümkün değildir.”

BİRLİK VE BERABERLİK: ÇOK SESLİLİĞİ MUHAFAZA ETMEKTİR
Bu zorlu coğrafyada bizim her zamankinden fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Bu birlik ve beraberlik de sihirli bir slogan gibi gözüküyor ama sadece söylemekle olmuyor. Herkes diyor ki birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Fakat ‘benim gibi ol birlik ve beraberlik içinde olalım’ gibi yanlış bir algımız var. Böyle birlik ve beraberlik olmaz. Birlik ve beraberlik çok sesliliğimizi muhafaza ederek olur. Özellikle dış politika konularına dair bu hassasiyeti göstermemiz gerekir. Aksi takdirde bu topraklarda meydana gelecek felaketlerin bedelini nesiller boyu öderiz.

TÜRKİYE KÜRT SORUNUNU ÇÖZERSE TÜRKİYE’Yİ KİMSE TUTAMAZ
Türkiye’nin kronikleşmiş sorunlarından birinin Kürt sorunu olduğunu ifade eden Şahin, “Kürt sorununu çözersek Türkiye’yi dünyada kimse tutamaz. Ama bunu sürekli kaşıyarak kullananların eline bu fırsatı vermememiz lazım. Bu konuya özgüvensiz bakıyoruz. Korkular temel motivasyonumuzu oluşturuyor: Küçülme ve bölünme korkusu var.” dedi.

TÜRKÜN KORKUSUNU GİDEREN KÜRDÜN ONURUNU KORUYAN BİR ÇÖZÜM
Bizim bulacağımız çözüm, endişe ve korkuyu giderecek, milleti ikna edecek bir çözüm olmalı. Beraber yaşayacağız, kaderimiz bir diyeceğiz. O yüzden biz HAK-İŞ Konfederasyonu olarak da Öz Gıda İş olarak da şahsım olarak da çözüm sürecini eksikliklerine rağmen desteklemiştik.

Terazinin bir köşesinde Türkün korkusunu giderecek bir köşesinde kürdün onurunu muhafaza edecek bir çözüm gerekiyor. Ve bu da etnik unsurlara imtiyaz değil, eşit anayasal vatandaşlık temelinde bir çözüm olmalıdır.

80 MİLYONLUK BİR ÜLKEYİ BİR CEMAAT YÖNETEMEZ
Genel Başkanımız Mehmet Şahin, 15 Temmuz darbe girişimine yönelik şu değerlendirmelerde bulundu:

Türkiye 15 Temmuz gibi önemli bir badire atlattı. Netice de hayırlı da oldu. Bu olmasaydı FETÖ ile mücadele etmemiz bu kadar kesin ve sonuç alıcı olmayacaktı. Bütün kurum ve kuruluşları adeta işgal etmişler. O zaman birinci yapmamız gereken şey ders almak. Ehliyet ve liyakata önem vermek temel hedefimiz olmalıdır.

FETÖCÜLER o gece başarılı olsalardı bile 80 milyonluk ülkeyi ne bir grup, ne bir cemaat yönetemezdi. Göremedikleri şey budur. Eninde sonunda defedilir giderlerdi. Bu ülke tüm kesimleriyle, sivil kesimleriyle, iş adamları ve medyasıyla beraber darbeye karşı durdu. 250 şehit ve binlerce gazimiz var. HAK-İŞ Konfederasyonu herkesten önce meydandaydı. Tüm teşkilatlara da çağrı yaparak meydanlardaydık. O gece sokaklarda en mazlum insanlar vardı. Yarın böyle bir şey olduğunda yine işçiler, emekçiler dışarda olacak. Kaymak tabakası sokağa çıkmaz çünkü. Allah muhafaza bu ülkenin başına bir iş gelse ilk önce onlar kaçacaklar. FETÖ mücadelesi önemlidir. Mücadelenin sulandırılmaması da hükümetin görevidir. Biz bu meseleyi iktidar, muhalefet meselesi olarak değil memleket meselesi olarak görüyoruz.

Konuşmasının ikinci kısmında dünyadaki ekonomik sistemin ve kapitalizmin analizini yapan Şahin, sözlerine şöyle devam etti:

Faize dayalı para sistemi nedeniyle ekonomiyi büyütmek zorundayız. Dünya olarak daha fazla üretiyoruz, ekonomik alanı genişletiyoruz. Daha fazla üretmek için dünyanın bütün kaynaklarını tüketmeye başlıyoruz. Dünya dediğimiz şey ise sınırlı. Ne yapacak o zaman? Başka alanlar yaratmak zorunda. Parayla yapılmayan işleri parasallaşmaya başladı.

DAHA ÖNCE TİCARİLEŞMEMİŞ ARAMIZDA PARAYLA YAPILMAMIŞ İŞLERİ PARAYLA YAPAR HALE GELİYORUZ
Daha önce ticarileşmemiş aramızda parayla yapılmamış işleri parayla yapar hale geliyoruz. Bu, aramızdaki ilişkiyi de bozuyor. Zihin böyle çalışmaya başlayınca bir sürü absürtlük ortaya çıkıyor.

KAPİTALİST EKONOMİ, ALLAH’IN BİZE LÜTFETTİĞİ TÜM KAYNAKLARI, EKONOMİYE DÂHİL EDEREK YOK EDİYOR!
50-60 sene önce bizim köylerimizin dağlarındaki suyu şişeleyip size satacağız deselerdi bizim dedelerimiz bir ton dayak atarlardı, değil mi? Oysa bizim medeniyetimizin sembolüdür çeşmeler, kervansaraylar ve ibadethaneler. Bütün insanlığın ortak ihtiyacı için yapılan vakıflarla ve hayır eserleriyle dolu. Bunu para kazanmak için yapmadılar ki hayır için yaptılar. Ama bugün çoğu parayla yapılır hale geldi. İşte bu kapitalist ekonomi, dünyanın Allah’ın bize lütfettiği tüm kaynaklarını, ekonomiye dâhil ederek yok ediyor. Bizim dağlarımız, ovalarımız, denizlerimiz, sularımız, toprağımız; hepsi sonuna kadar sömürülüyor. Bunlar insanlığın ortak malıdır çünkü bunları biz kendimiz üretmedik, üzerinde kendi emeğimiz yok. Bu sistem, dünyanın bütün fiziki kaynaklarını sonuna kadar sömürmeye dayanan, manevi ve fikri dünyamıza dair ne varsa bunu parasallaştıran bir sistemdir. Bu yüzden bugün mutlu değiliz. Çocukken sahip olduklarınızı ve bugün sahip olduklarınızı düşünün. Daha az şeye sahiptik ama daha mutluyduk. Daha fazla şeye sahip olmakla daha mutlu olmuyoruz. Demek ki daha fazla servet biriktirmekle daha mutlu olmuyoruz. Neticede hepimiz ölüyor ve giderken bir şey götüremiyoruz. Bu kadar ahmak bir sistem ama bu kadar hepimizin aklını, fikrini esir edip bu yalan dünya için delicesine hepimizi koşturuyor.

GÜNÜMÜZ ÇOCUKLARI OYUNU, HAYATI VE PAYLAŞIMI TANIMIYOR
Şimdi akşamları herkes güya birlikte oturuyor ama herkes telefonla oynuyor. Bugün çocuklara soruyoruz, siz hangi oyunları oynuyorsunuz? “İnternet oyunları.” diyorlar. Gerçek hayat hakkında, arkadaşlık, paylaşmak hakkında bir şey bilmiyorlar. Buradan sağlıklı nesiller çıkar mı? Kendi ellerimizle nesillerimizi mahvediyoruz. Oysa bizim geçmişimiz böyle değildi. Binbir türlü oyunlarımız, sohbetlerimiz vardı. Dayanışma içindeydik. Şimdi apartmandaki komşumuzun adını bilmiyoruz. Bizim tek tek bireyler olarak kapitalist sistemle baş etme şansımız yok. Fakat sistemin farkında olabiliriz. Gün içerisinde kısa bir süre tefekkür edin. Tefekkür edin göreceksiniz nasıl vahim bir durumla karşı karşıya olduğumuzu göreceksiniz.

KUMARHANE EKONOMİSİ
Mevcut çarpıklıkların kökeninde kumarhane ekonomisinin yattığını ifade eden Şahin, “New York’taki Wall Street’te günlük elektronik ortamda, sanal ortamda baş döndürücü şekilde şirket hisseleri alınıyor satılıyor. Dünyada her gün 100 dolarlık ticaret hacmi, alışveriş varsa bunun sadece 2,5 doları gerçek anlamda mal alım satımı ile ilgili. Geriye kalan %97,5’u sanal. Bu sanal işlemler üzerinden bu ekonomi birilerini zengin ediyor, birilerini batırıyor.” dedi.

Genel Başkanımız, mevcut sorunlara bakışımız noktasında dayanacağımız temel kavramın Tevhid anlayışı olduğunu ifade etti.

MEDENİYETİMİZİN EN TEMEL KAVRAMI TEVHİD
Bizim medeniyetimizin en temel kavramı Tevhid anlayışıdır. Allah yegâne ilah’tır, geri kalan her şey yaratılmıştır. Yanımızdaki insanlar, bitkiler, hayvanlar düşmanımız değildir. Emanete hıyanet etmeyeceğiz. Ona saygı duyacağız, ona göre davranacağız ve bunlar için şükredeceğiz. Her şeyi Allah’ın lütfu olarak görmezsek servet biriktirme kavgası alır başını gider. Adamın 7 cettine yetecek kadar serveti var ama eli cebine gitmiyor. Araştırmalar söylüyor en fazla yardım edenler daha fakirler. Aslında bu dünyadaki mal mülk hep üstümüzde yük ve hamallık.

HZ. PEYGAMBERİMİZ MİRAS BIRAKMADI
“Hz. Peygamberimiz Medine’ye gittiğinde en fakir olanın evini tercih etti. Medine’de pazar yeri vardı. Burada Medine’nin ileri gelenlerinin imtiyazları vardı. Hz. Peygamberimiz yeni bir pazar kurup imtiyazı kaldırdı. Peygamberimiz, “Ortak ekip biçeceksiniz, 2 yıl üst üste toprağı ekmezsiniz sizden alınacak ve başkasına verilecek” dedi. Sonra ne oldu? Faizi kaldırdı. “İnfak edeceksiniz” dedi ve bunu uygulattı. Hz. Peygamberimiz neyi miras bıraktı? Hiçbir şey bırakmadı. Kendisinden sonra ailesine ve geride kalanlara tek kuruş miras bırakmadı.”

Genel Başkanımız Mehmet Şahin konuşmasının son bölümünde HAK-İŞ Konfederasyonu ve ÖZ GIDA İŞ Sendikası olarak gündemde olan projelerimiz hakkında bilgi verdi.
Eğitim programının devamında Eğitim ve Mevzuat Daire Başkanımız Mustafa Erdoğan, Bireysel hizmet sözleşmesi nedir, sözleşmenin taraflara yüklediği sorumluluklar, sözleşme türleri aralarındaki farklar, sözleşmenin feshinde geçerli ve haklı sebepler nelerdir, sözleşmenin feshinde geçerli olmayan sebepler nelerdir, iş güvencesi, işverenin derhal fesih sebepleri, işçinin derhal fesih sebepleri nelerdir, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, normal çalışma düzeni, fazla çalışma ve fazla çalışma ücreti, fazla sürelerle çalışma ve ücreti, hafta tatili ve genel tatil günü çalışmalar ve ücretleri, hafta tatili ücretine hak kazanma koşulları, gece çalışması ve kimler gece çalıştırılamaz, denkleştirme usulü çalışma sistemi, toplu iş sözleşmesi yapılması, toplu iş sözleşmesinden yararlanma, 5510 sayılı kanun hakkında genel açıklama, iş sağlığı ve güvenliği kanunu hakkında genel açıklama başlıklı konularda eğitim verdi.

SOSYAL FAALİYETLER DÜZENLENDİ
Eğitimden arta kalan zamanlarda eşsiz koyları gezmek üzere yat turları, canlı müzik ile eğlence, voleybol turnuvaları, yüzme yarışları, dart müsabakaları ve bilgi yarışmaları düzenleyerek üyelerimizin tüm yılın yorgunluğunu bir nebze olsun atmalarına vesile olduk. Bu sene ilk kez Eğitim Tesislerimizde sinema sistemi kurarak üyelerimize istedikleri işçi filmlerini izlemelerine olanak sağladık.

Eğitim programının sonunda temsilcilerimize sertifikaları Genel Başkanımız tarafından takdim edildi.

Basın Bürosu

Daha fazla resime ulaşmak için linke tıklayınız

Yayımlanma Tarihi: 30 Ekim 2017 Pazartesi